12 Ağustos 2011 Cuma

Defne Büyüyor...

Defnoş'la 2 gün sonra tatile çıkıyoruz. Nasıl geçicek, ne yapacağız, erkenden dönüp gelecek miyiz hiç bilmiyorum. Bir cesaret çıkıyoruz pazartesi yola...

Çok uzaklara gitmiyoruz, gerektiğinde dönebilelim diye. Ama yine de 7 saatlik bir yol yapacağız. Yolculukta beni korkutuyor biraz. Her saat başı duracakmışız gibi geliyor ama göreceğiz bakalım.

Biz geçen ay doktorumuzu değiştirdik. Hem eski doktorumuzun hastane değiştirmesi ve bu hastanenin bize biraz ters kalması, hem de doğduğundan beri değiştirmediğimiz doktorumuzun atlatdığı birşeyler varsa onları görebilmek adına. Nitekim yeni doktorumuz eski doktorumuzun tersine; sadece boy uzamasının yeterli olmadığınız kilo alımınında gerekli olduğunu savunuyor. Nitekim 2 aylık bir sürede Defne'nin boyu 2,5 cm uzamasına rağmen, sadece 50 gr'lık bir kilo alımıyla ters bir ivme çizmiş durumda. Hoş yeni doktorumuz; şu an patlatmaya çalıştığı azı dişlerinin ve yürümesininde kilo alımının düşmesinde etkisinin büyük olduğunu söyledi.

Şimdi 1 aylık süreçte beslenme planımız biraz değişti. Sabah kahvaltısındaki bebe bisküvisini azalttık ve ekmeği arttırdık. Aralarda verdiğimiz meyve ve yoğurt miktarınıda düşürdük ki; ana öğünlerde daha fazla yemek yiyebilsin. Ve her öğünde çorbanın yanı sıra bir çeşit de yemek yedirmeğe başladık. Bu kısmı öğlen yemeklerinde oturtamadık ama akşamları artık muhakkak hem çorbasını hem yemeğini yiyor. Yemek yeme isteğini arttırmak için kendisinin yemesini önerdi yeni doktorumuz ve bu işe yaradı. Çorbasını içtikten sonra biraz kendi biraz ben derken yemek yemeye de alışmış durumda. Böylece inceden katı yemeklere de başlamış olduk böylece. Defne bu konuda çok kalın bir duvar örmüştü önümüze. Kesinlikle katı yemiyor anında öğürerek geri çıkarıyordu ama artık bayağı yemeye başladı. Tabi bunda çıkarabildiği azı dişlerininde etkisi büyük.

Bu ay sonunda tekrar gideceğiz yeni doktorumuza. Kilo ve boyuna bakacak ve eğer kilo alımı yine çok az ise, birkaç test yapacakmış. Alerjilerine bakacakmış. Eğer herşey normalse, "bu çocuğun tipi bu" diyebilrmişiz. Görücez.

Bu arada Defne artık bebek değil,çocuk gerçekten. Bebek kokusu taşımıyor artık, yüzünde iyiden iyiye şekillenen bir karakter var. Zaten artık bir birey olduğunu bağıra bağıra hissettiriyor bize. İstemediği hiçbir şeyi yaptıramıyoruz ve istediği şeylerin çoğunu yapıyoruz. Derdini anlatıyor. 20 numara ayakkabı giyiyor. "Bitti mi annecim?" deyince "Bitti" diye cevap verecek kadar büyüdü yavrum.

Zaman daha neler gösterecek bize?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder