17 Nisan 2011 Pazar

Defne'den İnciler


Ne çok oldu. Ama olmuyor, Defne büyüdükçe ben daha çok yoruluyorum, o daha çok zorlaşıyor. Tam bir kuduruk oldu. Durduğu yerde durmuyor, kucakta durmuyor, yatağında, park yatakda durmuyor. Yürütecine sokamıyoruz, mama koltuğuna oturtamıyoruz. Habire emeklesin, her yeri parmaklasın, devirsin, her yeri kurcalasın. Öyle bir canavar oldu.

Bugün itibarıyla onbuçuk aylık Defne'den inciler...
- Ağlarken Annnneee diye ağlıyor ama normalde anne dediği yok.
- Feci hızlı emekliyor. Her yere giriyor. Sıkışıp çıkamayınca annneeee diye ağlıyor.
- Her yere tutunarak ayağa kalkıyor.
- Sadece bizdeki L kanepenin sırtında sıralıyor. Onun dışında sadece dikiliyor. O kanepede güvende hissediyor demek ki.
- Tam bir kablo ve elektronik eşya manyağı. Şarj aletleri, cep telefonları, kumandalar favorileri. Çalışmayan eşyalarla da işi yok.,
- Reklamların hala hastası.
Sen yere yat, o sen, yoğursun. Isırsın, saçını başını çeksin. Gözlerine, burnuna, ağzına parmaklarını soksun. Çok seviyor.
- Akşam olsun durdur, tapşini, tel sarar konularını aştı. Şimdi 2 gündür "deldeldel" diyerek gel gel yapıyor.
- Uyanırken ya el çırpıyor ya tel sarıyor. Çözemedik. Sanki uyanınca çok iyi bir şey yapıyor.
- Normal diğer yemeklerine devam ediyor ama akşamları bizle masaya oturuyor ve herşeyden tırtıklıyor.
- Bizim gittiğimizide geldiğimizi de anlıyor. Akşam geldiğimizde seviniyor, sabahları giderken mızırdanıyor, o zaman anane ile kapıyo çıkıp bize baybay yapıyor.
- Ayna sevdası devam. Bazen bir saat aynayla oynayabiliyor. Evdeki bütün aynaları öğrendi, bazen hepsini sırayla geziyor.
- Ne eline geçerse kemiriyor, yiyor. Geçen gün ona internetten bez aldım, bezler kolilerde geldi. Birini önüne koydum oyalansın diye, bir baktık köşeden girişmiş bayağı yemiş.
- Taytay duruyor, karşısında ben dururken birkaç adım atıyor bazen, bazende kendini bana doğru atıyor.
- Dün ona elbise bakmaya biraz çarşı pazar gezdik. En son Üsküdar'a gittik balık almaya. (Çok seviyor bu arada balığı Defne) Dönüşte taksi bulamayıp minibüse bindik. Minibüste önümüzde oturan ilkokul çağındaki iki erkek çocuğuna laf attı çığlık atarak bizimki. Sonrada minibüsten inip ışıklarda beklediğimizde yanımızdaki liseli kızlara. Resmen cilveleniyor millete ama çığlık atarak.

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Bu pazar D. teyzesi evleniyor, onun düğününe kınasına gidicez. İki tane elbisemiz var. Bakalım nasıl geçicek? Cumartesi akşam kına için İzmit'e gidiyoruz, o gece orda kalıcaz, pazar günü orada nikah var 5'te. Sonra İstanbul'da da düğün. Yoğun bir haftasonu bizi bekliyoruz.