27 Ocak 2011 Perşembe

Peşimden Ağlayan Defne




Bunu da görecek miydim? Elbette görecektim ama insan çocuğunu büyütürken, onun büyüdüğünü nedense fark edemiyormuş gerçekten. Sanki Defne hep, o ilk yüzünü gördüğüm andaki gibi, ya da doğrusu onu gördüğüm son an, mesela az evvel üstünü örtmeye gittiğimdeki haliyle kalacakmış gibi geliyor. Son gördüğüm hali hep hali gibi.

Karmaşık oldu farkındayım. Aslında anlatmak istediğim şu: Bir bebek her geçen gün birşeyler öğreniyor, her geçen gün değişiyor aslında ama anne baba buna her seferinde şaşırıyor.

Defne artık tam tamına 8 ayını doldurmuş bir bebek. Belki geç, belki normal, belki erken birşey bu. Bu akşam işten geldiğimde yeni uykudan uyanmıştı. Ananesi onu koltuğa oturtmuş, sarmış sarmalamıştı. Böyle yanakları al al, saç baş birbirine girmiş ve yeni uyanmışlığım şaşkınlığı vardı üstünde. Dayanamadım, ellerimi yıkamadan bir öpücük alayım dedim o kırmızı yanaklardan. Öptüm, acık mıncırdım. Sonra banyoya gitmek için yanından geçtim, odadan çıkarken bunun ağlama sesi yükseldi peşimden. Anlam veremedim önce, döndüm baktım birşey mi oldu diye, o koskoca gözleri ile ağlaya ağlaya bana bakıyordu. Gittim yine yanına, eğildim, "ne oldu annecim niye ağladın" dedim ama zaten yanına yaklaşınca susmuştu. Tekrar banyoya yöneldim ve peşimden bir ağlama daha. Bu sefer daha acıklı ve dudakları uzata uzata, hatta gözyaşlı.

Sonra onu sakinleştirdikten sonra, onu ağlatma pahasına defalarca denedim; BENİM KIZIM PEŞİMDEN AĞLIYORMUŞŞŞ...

Hem sevinçten çıldırıyorum benim kızım peşime ağlıyor artık diye, hemde o ağladıkça benim içim gidiyor.

Bunu da gördüm ya. Demek benim kızım biraz daha büyümüş dedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder