2 Ekim 2011 Pazar

Yemeyen Defne...

Ay bu da gelenek gibi oldu. Genelde pazar akşamları bu saatte post yazıyorum. Saat 24.05. Tüm haftanın ve koşturmacalı hafta sonunun ardından zaman bulabildiğim ve hala enerjim olduğu son saat. Enteresan...

Defne büyüdükçe zaman iyice yetmez olmaya başladı. Of aman, ne kadar yaramaz olmaya başladı. Hiç iştahı kalmadı, hiç bir şey yemez oldu. Bir kase çorbayı bir saatte içtiği oluyor. Kaşığa ağzını açıyor, sonra o lokmayı yanağında tutuyor bazen 10 dakika. Deliriyorum. Bazen güzellikle ikna etmeye çalışıyorum yutsun diye, bazen avazım çıktığı kadar bağırıyorum. Ben bağırınca çevremde kim varsa bana kızıyor, yedirme istemiyor diye. Ama ben dayanamıyorum. Off çok zor yemek yemeyen çocuk.

Mesela bu akşam balık yaptık. Onu da masaya yanaştırdık, mama sandalyesinin altına sofra bezi serdim, önüne tabak çatal koydum. Ben yedirmeyeyim, kendi yesin heveslensin diye. Sonra önüne koyduğum tüm balıkları,çatalı tabağı yerden topladık. Bu da bir kase makarna yeyip uyudu kaldı. Babaannesi bizde birkaç gündür. O da madem yemek yemiyor, zorlama ne istiyorsa onu ver diyor. Mama yap onu yedir diyor da bu bebek mi artık. 16 aylık çocuk. Mama olur mu? Off çok derdim var bu yemek konusunda çoook...

Durduğu yerde durmuyor bugünlerde. Giyinirken, altı açılırken, çıplak kalır kalmaz elimden kaçıyor. Yakala yakalayabilirsen. Kahkalar atıyor; giyinmek, altını bezletmek istemiyor. Başlıyor kovalamaca. İlk başta bende gülüyorum filan ama bir yerden sonra sinir basıyor çünkü sonu yok. Ben tutuyorum o kaçıyor. En sonunda yine geliyorlar bana, bağırıyorum "ben seni sevmiyorum, istemiyorum git"diye. Bu sefer alınıyor, başlıyor gözyaşı ile ağlamaya. Bir yandan da kedi gibi peşimden geliyor, gözümün içine bakıyor. Sıkıysa ciddi dur. Bütün yağlarım eriyor o zaman.

Belki de ondaki bu değişiklikler beni zorluyor. Artık bir karakteri var, itirazları var. Kendini ortaya koyuyor, kendi seçimini yapıyor ama ben alışık olmadığımdan zorlanıyorum. Aslından bende çok bağırmaya başladım ona, sabır gösteremiyorum. Bir geçiş dönemi galiba.

Ama çok da tatlılandı pis ya. Çok fena sarılıp sırnaşıyor. Öpüyor yanı dudağını değdiriyor, saçlarımla oynuyor. Cilvelendikçe cilveleniyor.

Öyle işte...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder